| |
DELİ RÜZGAR
Ruhumun derinliklerindeyim bu gece ,
Ilık esen rüzgarı dinliyorum.
Deli bir rüzgar vuruyor yüzüme,
Bu rüzgar bana,beni getiriyor.
Uzaklardan gelen bir duygu bu,
Benliğim,hasretim,sevincim.
Sevda dolu yüreğim...
İçime nakış nakış işleniyor,
Nefes alışımda kanıma karışıyor.
Durup dinlemek,rüzgara karışmak
Doruktaki soğuk karlara ,haykırmak istiyorum,
Ama sessiz kalıyorum.
Çünkü deli rüzgarı avuçlarıma alıp ,
Kana kana içiyorum.
Dinledikçe bu rüzgarın sesini,
Gözyaşları süzülüyor yüreğimden...
Bu rüzgar öyle bir benki;
Bazen sert ve soğuk,
Bazen çocuklar kadar çaresiz,
Bazende güneş kadar sıcak.
Ellerim deli rüzgarı karşılıyor,
Tutup,ruhuma hapsediyorum.
Bir daha kopmamak için.
Sevdalı,belalı,yaralı yüreğim,
DELİ ESENİM,DELİ YÜREĞİM....
|
ZEMHERİ
UZUNDU GECELER YAŞANILMASI YASAK
SİLAHIM HENÜZ SUSMUŞ GÖZLERİM DAHA DA KESKİN..
KANIYOR YARAM KAN DEĞİL.
AKIYOR DAMLALAR GÖZ YAŞI DEĞİL,
KIRILGAN OLMUŞ YÜREK.
ASİ OLMUŞ,
ZEMHERİ OLMUŞ
DELİ YÜREK.
|
DEMEDİM Mİ?
Oraya gitme demedim mi sana?
Seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?
Bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
Dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?
Demedim mi şu görünene razı olma
Demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir balıksın demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
Senin duru denizin benim demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
Senin kolun kanadın benim, demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir balıksın demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
Senin duru denizin benim demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
Denin kolun kanadın benim, demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
Mevlana |
UMUR'UN
ŞİİRİ
Duvarın üzerine şaşırıyorum
Rüzgar eserse düşebilirim
Tutunuyorum; bomba patlak
Savaş başlıyor,tutunuyorum
Duvarın uzerınde
Daha kucuk bır prensken
Annemle prenses anlatırdık
Ben denıze bakardım, annem ağlıyor |
UÇURUMUN
KENARINDAYIM
Uçurumun kenarındayım Hızır,
Bir dilber kalasının burcunda,
muhteşem belaya nazır.
Toplulukların boşluğun avucunda,
kocayar adım çağırır,
kaldım parmakların ucunda.
Bir gamzelik rüzgar yetcek,
ha itti beni ha itcek.
Uçurumun kenarındayım Hızır.
Civan hazır, divan hazır,
ferman hazır, kurban hazır.
Güzelliğin zulme çaldığı sınır.
Uçurumun kenarındayım hızır.
Ben fakir en hakir, bir tahsir.
Ateşten, kalleşten, mızrakla, gürzden,
darpbetularzdan,
yedi düvelden korku nedir bilmeyen ben,
tir tir titriyorum senden. |
YUSUF'U
KAYBETTİM
Yusuf'u kaybettim Kenan ilinde,
Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz.
Bu aklı fikriyle leyla bulunmaz,
Bu ne yaredir ki çare bulunmaz.
Aşkın pazarında canlar satılır,
Satarım canımı alan bulunmaz.
Yunus öldü deyu selâ verirler.
Ölen beden imiş, "Aşıklar Ölmez".
|
YİĞİDİ GÜL AĞLATIR
Nice na'mert yola çıksa,
Tuzak kursa, kurşun atsa
Yiğidi çökertmez kahır.
Bir leyla hüzünle baksa,
Dostu gelip bir gül atsa.
Yiğidi Gül ağlatır, Gam öldürür
Düşman yılan olup soksa.
dokuz kavim taşa tutsa.
Yiğidi çökertmez kahır.
Bir leyla hüzünle baksa.
dostu gelip bir gül atsa
Yiğidi gül ağlatır, Gam öldürür
|
|